Kastamonu Ýli Pýnarbaþý Ýlçesi Sümenler Köyü yakýnlarýnda
bulunan Eski Cami (Cuma Camisi, Sümenler Köyü Camisi) kökeni
fetih, iskan, Türkleþme ve Ýslamlaþma yýllarýna kadar dayanan
eski bir geleneðin Kuzeybatý Anadolu bölgesindeki son
temsilcilerinden birisidir.
Çandý tipindeki ahþap yýðma yapýlar bir zamanlar Anadolu?nun tüm
ormanlýk alanlarýnda yer alan, bu bölgelerin karakteristik
yapýlarýydý. Bu teknik ve malzeme yalnýzca ev, ambar, konut,
samanlýk gibi yapýlarda deðil ibadete yönelik yapýlarýn
inþasýnda da kullanýlmaktaydý. Ekrem Hakký Ayverdi Osmanlý
Mimarisine yönelik çalýþmasýnda, araþtýrma bölgesi içerisinde
yer alan (Erken Osmanlý topraklarý) bu türden bazý yapýlarý
tespit edip yayýnlamýþ ve bu geleneðin ve bu camilerin ilk yapým
tarihlerinin Orhan Gazi dönemine kadar inmesi gerektiði ve bu
yapýlarýn divan[i] adý verilen idari birimlerin ortak ibadet
alaný olduðu yorumunu yapmýþtýr[ii].
Kastamonu 2001 yýlý içerisinde Folklor Araþtýrmacýlarý Vakfýnýn
organize ettiði bir araþtýrma düzenlenmiþ, bu araþtýrma
kapsamýnda Pýnarbaþý Ýlçesi sýnýrlarý içerisinde yer alan (Küre
Daðlarý Milli Parký) dað köylerinin geleneksel mimarisini ele
alan bir çalýþma gerçekleþtirilmiþtir. Araþtýrma sýrasýnda
yazýmýzýn esas konusunu teþkil eden ve literatürde yer almayan
bu ahþap cami de incelenmiþtir.
Yerleþme ve Doku :
Araþtýrma alaný içerisinde inceleme yapýlan dað köyleri
-engebeli ve dalgalý bir arazi üzerinde kurulmuþ olmalarý
nedeniyle- spontane yani kendiliðinden, tesadüfi olarak oluþan
ve geliþen bir doku sözkonusudur. Bölgenin topografik
özellikleri düzenli yerleþmeye elveriþli deðildir. Köy ve bu
köyleri oluþturan mahalleler eðimli sýrt ve vadilerin kestiði
parçalý ve daðlýk bir arazi üzerinde kuruludur. Vadilerin
nispeten daha düz alçak tabanlarý özellikle yaðýþlý mevsimlerde
sýk sýk yaþanan taþkýnlar nedeniyle yerleþim yeri olarak
kullanýlmamýþtýr. Yerleþim yeri olarak yükseklerin seçilmesi
halk tarafýndan kendilerini daha güvende hissetmeleri ile -tabi
ki atalarý için- izah edilmektedir. Arazinin yerleþmeye müsait
bölgelerinde kurulan köyler kendi içlerinde bir bütünlük
göstermezler ve fiziki olarak birbirlerinden ayrý mahallelerden
oluþur. Örneðin Sümenler köyü Merkez (Sümenler), Cebeci, Ýmam,
Kayadibi, Gölyaný, Oruç, Kýrtýoðlu, Gazla ve Hacýoðlu
mahallelerinden müteþekkildir. Ayrý bir köy görünümündeki bu
mahallelerde yaþayan halk genellikle birbirleri ile akrabalýk
iliþkisi içerisindedir. Evler arazi üzerine rast gele
serpiþtirilmiþtir; gene de uygun zemin arama, heyelan tehdidi,
akrabalýk iliþkileri ve tarlayý denetim altýnda tutma arzusu
gibi kaygýlar bu serpiþtirmeyi kýsmen de olsa yönlendirmiþtir.
Bazý yerlerde ise birkaç evlik gruplar söz konusudur.
Köyler ve mahalleler arasýndaki sosyal ve iktisadi iliþkiler
Cuma camileri vasýtasýyla kurulmaya çalýþýlmýþtýr. Örneðin
Ayah(k)na olarak tanýmlanan Sümenler - Yamanlar - Uzla köyleri
böyle bir iliþki içerisindedir. Bu köylerde yaþayan halk, en
azýndan erkek nüfus, özel günlerde (Cuma, Bayram) bir araya
gelebilmiþlerdir.
Cuma Camisi / Eski Cami :
Kanlýçay adý verilen bir akarsu kenarýnda düzlük bir alanda yer
alan ve bu akarsuyun sýk sýk taþmasýna raðmen bu taþkýnlardan
hiçbir þekilde etkilenmediði rivayet edilen Eski cami; Sümenler,
Yamanlar ve Uzla köylerinin ortak malý olan ahþap bir yapýdýr.
Ýç mekanda bulunan ve ahþap üzerine boya ile kaleme alýnan
kitabesine göre Hicri 1253/Miladi 1837 yýlýnda inþa edilmiþtir.
Kim tarafýndan inþa ettirildiði ve ustasý belli deðildir.
Köylülerin ortak çaba ve katkýlarýyla zaman zaman onarýlarak
bugüne kadar yaþatýlmýþtýr. Halen iyi durumda olan ancak ibadete
kapalý tutulan cami en son onarýmýný 1960? lý yýllarda
geçirmiþtir. Bu onarým sýrasýnda çatýdaki bedavra örtü
kaldýrýlarak yerine çay kenarýnda kurulan kiremit ocaðýnda
üretilen oluklu kiremitler döþenmiþtir.
Halktan alýnan bilgiye göre çeyrek yüzyýl öncesine kadar
bölgedeki köylerde cami bulunmadýðý, vakit namazlarýnýn
köyodalarýnda, Cuma ve bayram namazlarýnýn ise Cuma camilerinde
kýlýndýðý anlaþýlmaktadýr. Bu camiler birkaç köy için merkezi
bir yerde inþa edilen ve köylerin ortak kullanýmýna sunulan
yapýlardýr.
Plan açýsýndan yapýnýn orijinal bir durumu gözlemlenmemiþtir.
Uygulanan yapým tekniðinin de zorunlu kýldýðý bir plan þemasý
bulunmaktadýr. Cami kuzey-güney doðrultusunda boylamasýna
dikdörtgen planlý harim ve onun kuzeyindeki giriþ mekanýndan
müteþekkildir. Kuzey cepheye yapýþýk bu giriþ mekaný çift yöne
eðimli kýrma çatý ile örtülü kare planlý bir eklentidir. Gene
kuzey cephede gövdesi ve külahý sacdan imal edilen bir minare
yer alýr. Esas cami yapýsýnýn örtüsü dört yöne eðimli kýrma
çatýdýr ve oluklu kiremitle kaplýdýr. Harimin kuzey, doðu ve
batý cephelerinde ahþap sütunlarla desteklenen ve bir galeriyi
andýran revaklar mevcuttur. Yapýnýn güney duvarýnda mihrap niþi
ve minber yer alýr.
Cami Anadolu? da ormanlýk alanlarda sýk sýk rastladýðýmýz bir
üslupta yani çandý tipindedir. Hatýl adý verilen ahþap elemanlar
üstüste yerleþtirilmiþ, köþelerdeki yarým kertmelerle dýþ
duvarlar oluþturulmuþtur. Kullanýlan bu teknik görünüþte çok
basitse de aslýnda kullanýþlý, pratik ve saðlamdýr. Yapýda temel
olarak iri taþlar kullanýlmýþtýr.
Bugün bölgede neredeyse her köyde ve her mahallede cami inþa
edilmiþ olmasý nedeniyle yapý iþlevini kaybetmiþtir ve artýk
kullanýlmamaktadýr. Bölgenin yakýn geçmiþi ile ilgili yapýlan
betimlemelerden Cuma ve bayram vakitlerinde bu ve diðer Cuma
camilerinin etrafýnda panayýrý andýran pazarlar kurulduðu ve bu
özel günlerde canlý bir ticaret ortamýnýn varolduðu
anlaþýlmaktadýr.
Yapý Ýle Ýlgili Söylenceler :
Söylenceye göre yýllar önce Sümenler Köyü civarýnda yaþayan
yaþlý ve fakir bir kadýn iki tane cami inþa ettirmeye baþlar.
Camilerden bir tanesi tamamlanýr. Ancak bu kadar fakir bir
kadýnýn camileri inþa ettirebilecek parayý nereden bulabildiðini
merak eden köylüler onu takip etmeye baþlarlar. Sonunda köylüler
kadýnýn her sabah ormandan gelen vahþi geyikleri saðarak elde
ettiði sütü sattýðýný ve camilerin yapýmý için gerekli parayý bu
yolla kazandýðýný görürler ve onun bir evliya olduðunu anlarlar.
Tüm evliya hikayelerinde olduðu gibi bu kadýnýn da kimliði ve
kerameti ortaya çýktýðý için sýrra kadem basar ve bu nedenle
inþa edilmekte olan caminin çatýsý yarým kalýr. Yarým kalan cami
daha sonra köylüler tarafýndan imece usulu ile tamamlanýr.
Gene halk arasýnda anlatýlan bir baþka söylenceye göre, sonbahar
ve ilkbahar mevsimlerinde sýký sýk yataðýndan taþan ve su
baskýnlarýna neden olan Kanlýçay, ne kadar taþarsa taþsýn
derenin hemen yanýna inþa edilmiþ olan bu cami su baskýnlarýndan
etkilenmemektedir.
Ýnþaat Tekniði :
Cuma Camisi ahþap yýðma tekniðiyle inþa edilmiþtir. Bu teknik
ormanlýk bir alan olan Kuzeybatý Anadolu bölgesinin
karakteristik ve en eski yapý tekniðidir. XVIII. Yüzyýlda Ulus?
lu Ýbrahim Hamdi Efendi araþtýrma bölgemize çok yakýn bir mahal
olan Ulus? ta (Bartýn) gördüðü ahþap bir camiyi þöyle tasvir
etmektedir: ? Bu cami tuhaf bir þekilde ve ahþaptan yapýlmýþtýr.
Duvarlarýný birbiri üzerine konulmuþ ve baþlarý birbirine
çatýlmýþ aðaç kiriþler teþkil eder.....Bu kadar büyük bir binada
tuhaftýr bir tek demir çivi ve demire mütealik küçük bir þey
dahi yoktur, hepsi de aðaç çivilerle tutturulmuþtur. Bu caminin
Osmanlýlar devrinden birkaç yüzyýl senelik bir cami olduðu
muhakkaktýr ?[iii].
Yýðma tekniðinde yapý ahþap hatýllarýn veya kabaca düzeltilmiþ
kütüklerin köþelerde açýlan ve boðaz adý verilen kertikler
vasýtasýyla birbiri üzerine bindirilmesiyle oluþturulur. Ayrýca
bu hatýllar sübek adý verilen aðaç çivilerle desteklenmektedir.
Yörede bulunan yapý ustalarýndan derlenen ve cami ve caminin
inþa tekniðiyle ilintili bazý yerel terimler þunlardýr:
Battal Aðaç: Ýnþaat iþlerinde kullanýlan büyük ve iþlenmemiþ
aðaç, tomruk.
Battal Taþ/Koca Taþ: Temelde çatmalarýn altýna ya da dikmelerin
altýna gelecek þekilde yerleþtirilen büyük ( birkaç yüz kg
aðýrlýðýnda) temel taþý.
Bedavra : Çam, kestane veya köknar aðaçlarýnýn balta ile
yarýlmasý yöntemiyle elde edilen ahþap elemanlarýn çatý üzerine
kaplanmasýyla gerçekleþtirilen örtü. Kalýnlýðý 1 cm, geniþliði
3-4 cm, uzunluðu ise 50 cm olanlara yarma, kalýnlýðý 2-3 cm,
geniþliði 15-20 cm, uzunluðu ise 3-5 m. olanlara ise tahta adý
verilir.
Belleme: Odalarýn altýnda dökmeden büyük taþýyýcý kiriþ. Sayýsý
evin büyüklüðüne göre 3 ile dört arasýnda deðiþir. 30x20cm.
ebatlarýndadýr.
Çandu: Kabaca yonulmuþ tomruklarýn köþelerdeki yarým boðazlar
vasýtasýyla üst üste oturtulmasý yöntemiyle oluþturulan yýðma
yapý. Ayrýca yapýlarýn köþelerinde yer alan geçmeler de bu
isimle bilinir.
Çatma: Ahþap yýðma yapý ve bu yapýnýn köþelerindeki geçmelerin
bütününe verilen ad (Çatma baþý, çatma dibi).
Çýrpmak: Ahþap elemanlarý kesime uygun þekilde iþaretlemek.
Dökme/Atma: Zemin katla birinci kat arasýna 1 metre arayla
atýlan, dökülen, taþýyýcý aðaç kiriþler. 15-20 cm çapýndadýr.
Hatýl: Ahþap yýðma yapýlarda duvarlarý oluþturan dikdörtgen
kesitli ahþap elemanlar. Kýsa kenarý zemin katta 6-8 cm, üst
katta 4-5 cm,uzun kenarý 25-30cm, uzunluðu 4-5 metredir.
Kara Duvar/Kara Yapý/Kara Bina/ Kasnak Yapý: Ahþap yýðma
tekniðiyle ?tomruklarla veya hatýllarla- inþa edilmiþ her tür
mimari eser. Bu tip yapýlarý inþa edebilecek kabiliyet ve
bilgiye sahip kiþiler kara yapý ustasý olarak adlandýrýlýr.
Sübek/Kavile/Darak: Genellikle kullanýlan hatýlla ayný tür
aðaçtan ya da yalnýzca kiren (kýzýlcýk) aðacýndan imal edilen
15-20 cm. boyunda 2x2 cm. ebadýnda kare kesitli aðaç çivi.
Hatýllarýn birbirine tutturulmasý iþlevini yerine getirir.
Gene yapý ustalarýndan alýnan bilgiye göre geçmiþte bu tür
yapýlarýn inþa edilmesinde kullanýlan aletler ise aþaðýda
belirtilmiþtir.
Ayak Keseri: Bir cins büyük keser.
Balta: Aðaçtan bir sap ve madeni bir aðýzdan oluþan kesici alet.
Balyoz: Temel kazýklarýnýn çakýlmasý sýrasýnda veya aðaç
çivilerin ve kertmelerin yerine yerleþtirilmesi sýrasýnda ahþap
bir altlýkla birlikte kullanýlan demir alet.
Çýrpý Boyasý: Doðal kýrmýzý topraktan ya da kiremit tozundan
elde edilen boya.
Çýrpý Ýpi: Yünün eðrilmesi ile elde edilen ince sicim.
Çýrpý Çanaðý: Çýrpý ipinin ve boyasýnýn muhafaza edildiði ahþap
kap. 20x20 cm. ebadýnda, dört gözlü bir kaptýr. Gözlere su,
boya, sünger ve çýrpý ipi yerleþtirilir.
Gönye Demiri: Yapýlarýn ve yapýda kullanýlan malzemenin
dikliðinin kontrolünü saðlamakta kullanýlan demir ya da ahþap
alet.
Ýð Demiri: Kertiklerin açýlmasý sýrasýnda kullanýlan kesici
alet.
Kalem:Bu tabir bildiðimiz kurþun kalemin yaný sýra oyma ve delik
açma iþlerinde kullanýlan madeni bir alet için de
kullanýlmaktadýr.
Kara Burgu: Aðaç çivilerin yerleþtirileceði delikleri açmak
amacýyla kullanýlan delici alet.
Kara Hýzar/Býçký: Ýki kiþi tarafýndan kullanýlan büyük testere.
Keser: Keskin aðzý ile aðaç yonulan madeni alet.
Kýndap: Ölçü almak için kullanýlan uzun sicim.
Küþtüre: Küstere. Bir cins uzun rende.
Niþangah: Mehengir, niþangir ya da niþangeç olarak tanýnan lamba
açýlmasý sýrasýnda hatýlýn kenarýna düz çizgi çekmek amacýyla
kullanýlan alet.
Palanya: Planya. Tesviye iþlemlerinde kullanýlan uzun rende.
Rende: Ahþap elemanlarýn düzgün olmayan yüzeylerini düzeltmek
amacýyla kullanýlan alet.
Salma Taþ/Savul Taþý/Savul Demiri/Þakül: Düþey bir aðýrlýk
-kurþun- ve ipten oluþan binanýn dikliðini kontrol etmek
amacýyla yararlanýlan alet. Ýp zaman zaman ölçü almak için de
kullanýlmýþtýr.
Terazi: Mimari yapýlarýn dikliðini saðlamakta kullanýlan alet.
Bugün kullanýlan su terazilerinin bölgeye giriþinden önce dað
köylerinde þöyle bir sistem kullanýlmýþtýr: Aðaç kesilip kabaca
yonulur, bir kenarýndan bir metre kadar bölümü düzeltilir.
Buraya bir parça su dökülür su tam ortada sabitlenene kadar
aðacýn yüzeyi düzeltilir.
Testere: Ahþabý kesmek amacýyla kullanýlan bir kenarý diþli
madeni alet.
Tokmak: Aðaç çivilerin yerine oturtulmasý ve hatýl uçlarýnda
boðaz açýlmasý sýrasýnda kullanýlan ahþaptan iri çekiç.
Kaynaklar :
Ekrem Hakký AYVERDÝ, Osmanlý Mimarisinin Ýlk Devri, Baha
Matbaasý, Ýstanbul 1966
Selahattin ÇÝLSÜLEYMANOÐLU(Hazýrlayan), Bartýn Halk Kültürü, TTK
Yayýnlarý, Ankara 1996
Yücel ÖZKAYA, ? 18. Yüzyýlýn Ortalarýnda Kastamonu Sancaðý ?, 1.
Kastamonu Kültür Sempozyumu Bildirileri, Kastamonu 2001
Kaynak Kiþiler :
Habibe BAÐCI, 1933, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev Hanýmý
Recep BAL, 1947, Sümenler, Ýlkokul, Çiftçi
Sefer BAL, 1944, Sümenler, Okur-yazar, Çiftçi
Recep DAÐCI, 1935, Sümenler, Okur-yazar, Çiftçi-Sümenler Köyü
Muhtarý
Emine DEMÝR, 1916, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev Hanýmý
Esma KIRTI, 1926, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev hanýmý
Safiye KIRTI, 1931, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev hanýmý
Ali SUBAÞI, 1941, Sümenler, Ýlkokul, Çiftçi
Mustafa SUBAÞI, 1937, Sümenler, Okur-yazar deðil, Çiftçi
Nazif SUBAÞI, 1937, Sümenler, Okur-yazar deðil, Karayapý Ustasý
Þaban SUBAÞI, 1933, Sümenler, Okur-yazar, Karayapý
Ustasý-Marangoz
Þerife SUBAÞI, 1934, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev hanýmý
Huriye SUBAÞI, 1923, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev hanýmý
Halime SUBAÞI, 1939, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev Hanýmý
Hasan ÞÝMÞÝR, 1946, Sümenler, Ýlkokul, Usta
Murat ÞÝMÞÝR, 1939, Sümenler, Okur-yazar, Karayapý Ustasý
Sabri ÞÝMÞÝR, 1938, Sümenler, Okur-yazar deðil, Çiftçi
Ayþe YAÐCI, 1933, Sümenler, Okur-yazar deðil, Ev Kadýný
Dipnotlar :
* Kültür ve Turizm Bakanlýðý Folklor Araþtýrmacýsý (Sanat
Tarihçi)
[i] Divan: Kuzey Anadolu?nun batý ve orta kesimlerinde sayýsý
belirlenmemiþ olup coðrafi bir bütünlük gösteren birkaç köy ve
mahallenin oluþturduðu yönetsel birim.
[ii] Ekrem Hakký Ayverdi, Osmanlý Mimarisinin Ýlk Devri, Baha
Matbaasý, Ýstanbul 1966, sf.120 vd.
[iii] Selahattin ÇÝLSÜLEYMANOÐLU(Hazýrlayan), Bartýn Halk
Kültürü, Ankara 1996, s.33.